Bakan Karaismailoğlu'ndan Kanal İstanbul açıklaması
, PTT'nin Ahlatlıbel Sosyal Tesisleri'nde gazetecilerle kahvaltılı toplantıda bir araya gelerek gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Kanal İstanbul projesinin 2011'den bu yana gündemlerinde olduğunu belirten Karaismailoğlu, bunun hem maliyet hem de göreceği iş bakımından dünyadaki en büyük projelerden biri olduğunun altını çizdi.
İstanbul Boğazı'nda gemi sayısının azalmasına karşın geçen yük miktarının artmaya devam ettiğine dikkati çeken Karaismailoğlu, hacimleri büyüyen gemilerde genellikle tehlikeli madde taşındığını vurguladı.
Şehir içi ulaşımda deniz yolunun kullanıldığını ve bunun da trafiği artırdığını belirten Karaismailoğlu, "Marmaray açıldıktan sonra bu yoğunluk biraz azaldı. Marmaray'ın dışında dikine hatlar kuruldukça denizdeki şehir içi toplu taşıma artacak. Bunlar da Boğaz'daki karmaşayı artıracaktır. Dünya ticaret hacminin yüzde 90'ı deniz yoluyla yapılıyor. Bu 25-30 milyar tonlara çıkacak önümüzdeki yıllarda. Karadeniz ve Marmara'da onlarca gemi sıra beklerken, bulundukları yerde kirlilik yaratıyor. Bu da ayrı bir sorun." ifadelerini kullandı.
"PROJEYE TALİP ÇOK ÜLKE VAR"
Karaismailoğlu, Boğaz'ı tehlikeli tanker ve gemilere kurban edemeyeceklerine işaret ederek, Kanal İstanbul'un, Boğaz geçişlerine alternatif bir yol olacağını vurguladı. Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
"Kanal İstanbul, rezerv alanıyla birlikte planlanan teknolojik, üniversite, sağlık ve turizm, İstanbul'un gelecekteki depreme karşı yapılacak rezerv konut alanlarıyla dünyaya yön verecek bir proje. Proje çalışmalarımız bitmek üzere. Buranın ihale yöntemiyle ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Yasal düzenlemeler yakında yapılacak. Burada daha önce belediye ile koordinasyon içerisinde çalışmalar yapılıyordu. Arada imzalanmış protokoller var ama mevcut yönetimle anlaşamayacağımız konular da var. Sonuçta bir Türkiye projesi bu. Bunları oluşturduktan sonra yolumuza devam edeceğiz. Herhangi bir sıkıntımız yok. Burası kendi kaynağını üreten bir ekosistem olacak. Şu anda hukukçularımız çalışıyor. Bunlar geldikten sonra süreç hızlanacak. Rezerv alanla ilgili daha önce bir kanuni düzenleme yapılmıştı. Ona bazı maddelerin ilave edilmesi gerekiyor. Yap-işlet-devret modeli olabilir ama alternatif modeller de var. Henüz netleşmedi, projeler tamamlandı. Yapım maliyetimiz belli, ÇED raporunda yazıyor. Projeye talip çok ülke var. Onlarla da konuşuyoruz. Bu açık bir ihale olacak. 2021'de Kanal İstanbul için önemli ilerlemeler olacak inşallah. 2021'de kazma vurmak için çalışıyoruz. Süreç devam ediyor."
Konuya ilişkin CHP'nin tavrını da değerlendiren Karaismailoğlu, "Hayatta dikili ağacı olmayanların eleştirmesi normaldir. Türkiye son 18 yıldır akla hayale gelmeyecek projeler yapıp vatandaşın hizmetine sundu. Onlar her şeye karşı çıkıyor. Onlara kalsa Marmaray'ı, Avrasya'yı ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü de yapmayacaktık." dedi.
"DEMİR YOLUNDA ATILIM VAR"
Karaismalioğlu, artık demir yolu ağırlıklı bir ulaştırma gündemleri olacağını vurgulayarak, burada taşınan yük miktarını artırmak için çalışmaları olduğunu anlattı.
Bakü -Tiflis- Kars hattının yapılması ve Marmaray'ın buna entegre edilmesiyle Pekin'den Londra'ya kadar kesintisiz bir "Demir İpek Yolu"nun ortaya çıktığını belirten Karaismalioğlu, şöyle devam etti:
"Bunu aktif bir şekilde kullanacağız. Batı'dan-Avrupa'dan hem ülkemizden hem ülkemiz üzerinden Türk Cumhuriyetleri'ne veya İran tarafına bu şekilde trenler aktif şekilde gitmeye devam edecek. Ülkemizdeki demir yolunun ulaşımdaki payını yüzde 20'lere çıkarmayı düşünüyoruz. Ülke içinde de demir yolunda atılım var. Hızlı tren hatlarımızı tamamlamaya çalışıyoruz. Sanayi bölgelerine, limanlara demir yolu ağlarını bağlayıp, buradaki lojistik maliyetleri düşürmeye çalışıyoruz. Lojistik maliyeti şu anda yüzde 25'lerde, bunu yüzde 10 yaptığımızda hem ülkemize hem de vatandaşımıza katkı sağlayacaktır. Lojistik alandaki çalışmalarımızın 11'ini bitirdik, 10'unda çalışmalar devam ediyor."
Bakü-Tiflis-Kars hattında Gürcistan-Azerbaycan-Rusya-Kazakistan-Hazar Denizi geçişleri tarafında aktif bir hareketlilik başladığını vurgulayan Karaismailoğlu, İran ile Türkiye arasında demir yolunda önemli gelişmeler olduğunu söyledi.
Pakistan-Afganistan tarafıyla ilgili de çalışmaları olduğunu anlatan Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki günlerde oraya da önem vereceğiz. Nahçıvan bağlantısının Kars'tan bir hatla ayrılması için projelerimiz devam ediyor. Burası da tamamlandığında farklı bir ulaşım güzergahı ortaya çıkacak gibi görünüyor. Nahçıvan hattı projesi çalışmaları devam ediyor. Yaklaşık güzergah belli. Ülkemiz tarafındakini biz projelendiriyoruz. Azerbaycan-Nahçıvan arasındaki ulaşım koridoruyla ilgili de Azerbaycan tarafı çalışıyor. Onlar da önümüzdeki haftaya buraya geliyor. Bu konu gündeme gelebilir."
Artvin'in Yusufeli ilçesinde yapımı devam eden Yusufeli Barajı'yla ilgili değerlendirmelerde bulunan Karaismailoğlu, büyük devletlerin yapabileceği bir işe giriştiklerini ve 275 metre gövdesiyle dünyanın en yüksek üçüncü barajını inşa ettiklerini söyledi.
Türkiye'de 2002'de toplam tünel uzunluğunun 22 kilometre olduğunu hatırlatan Karaismailoğlu, şu anda sadece Yusufeli'nde 56 kilometrelik tünel yaptıklarına dikkati çekti.
Yusufeli su altında kalacağı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığının tamamen yeni bir Yusufeli inşa ettiğini vurgulayan Karaismailoğlu, baraj bittiğinde şehrin, üreteceği enerjiyle Türkiye'nin bütçesine 2 milyar liralık katkı sağlayacağını aktardı.
Konuya ilişkin Tarım ve Orman, Çevre ve Şehircilik, Ulaştırma ve Altyapı bakanlıkları olarak cumartesi günü koordinasyon toplantısı gerçekleştirdiklerini ve bunun çok faydalı olduğunu ifade eden Karaismailoğlu, "Tünel imalatları bitti. Ülkemizin değer verilecek önemli projelerinden biri. Çoruh'un sularını değerlendirecek ve ülke ekonomisine kazandıracak bir proje de yapıyoruz. Bunlar sadece günü kurtaracak değil, ülkemizin 200 yılına fayda sağlayacak projeler. Güçlü Türkiye emin adımlarla yoluna devam ediyor." diye konuştu.
"TWİTTER'IN KENDİ BİLECEĞİ İŞ"
Siber güvenliğin dünya için önemli olduğunu belirten Karaismailoğlu, burada bakanlık olarak BTK ile ciddi çalışmalar yürüttüklerini ve dışardan siber saldırıların önlenmesi adına çalıştıklarını anlattı.
Pandemide siber saldırıların da arttığına işaret eden Karaismailoğlu, sosyal medya düzenlemesinin de bununla ilgili bir uygulama ve istihbarat açısından da önemli bir konu olduğunu söyledi.
Karaismailoğlu, yerli ve milli uygulamaların tercih edilmesi gerektiğini belirterek, kendisinin Turkcell'in BİP uygulamasını kullandığını dile getirdi.
Türkiye'nin Twitter ile ilgili yaptırımlarına değinen Karaismailoğlu, reklam yasağının başladığını ve peşinden bant daraltılması geleceğini vurguladı. Karaismailoğlu, "Biz bir temsilci ve muhatap istiyorduk. Uygunsuz ve kişilik haklarına saldıran mesajların önlenmesine yönelik, ülke güvenliğiyle ilgili bir konuydu. Siber güvenlik de bunun bir parçası. Süreç devam ediyor. Yaptığımız çok doğru bir iş. Avrupa ve başka ülkeler de bizimle birlikte aynı senaryoları uygulamaya başladı. Konunun önemini anladılar. Twitter'ın kendi bileceği bir iş. Onlar kim oluyor ki İçişleri Bakanımızın tweetini engelleyecek." değerlendirmesinde bulundu.
Karaismailoğlu, uydu konularında Tesla ve SpaceX'in kurucusu Elon Musk ile görüşmelerinin devam ettiğini belirterek, Türksat 5B uydusunu da SpaceX firmasının fırlatacağını söyledi. Karaismailoğlu, "Uzay vatanda varlığımızı her zaman hissettireceğiz. 2022 yılında kendi uydusuyla uzayda yer alan bir Türkiye olacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız Uzay Ajansı'nı aktif hale getirmek için uğraşıyor. Güzel çalışmalar var, önümüzdeki günlerde onlar da çalışmalarını anlatacak." dedi.