Borçların yarısını döviz ve altın oluşturuyor

Reel sektörün finansal borçlarının GSYH’ya oranı ise aynı dönemde yüzde 75’i buldu. Bu oran 2010 yılında yüzde 40’ın altındaydı.

Borçla ilgili en önemli gelişmelerden biri, reel sektörün toplam borcu içinde döviz borcunun payındaki artış. Bu oran son 10 yılda hep yüzde 50’nin üzerinde kaldı. 2017’de yüzde 57’ye kadar yükselen döviz borcunun payı, dolardaki hızlı yükselişe paralel olarak 2020’nin ikinci çeyreğinde biraz gerileyerek yüzde 50’ye indi. Bununla birlitte doların sadece 2020 yılının ilk 10 ayında TL karşısında yüzde 50’nin üzerinde değer kazanması, reel sektörün sırtındaki borç yükünün katlanmasına yol açtı.

Kamu borcunda döviz ve altının payı artıyor

Dikkat çekici eğilimlerden bir başkası, kamu borcu içinde döviz ve altın cinsinden borcun payının artıyor oluşu. 2010 yılında bu oran yüzde 26.7’ydi. 2015 sonrasında hızla yükselişe geçti ve bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 49.9’a dayandı.

Hane halkı borcunun GSYH’ya oranı ise son 10 yılda yüzde 15-19 bandında hareket etti. Ekonominin hızlı büyüdüğü yıllarda yüzde 19’u da geçen bu oran, 2018 yılındaki kur krizi sonrasında hızla gerileyerek yüzde 14.6’ya indi. Bu yılın ikinci çeyreğinde ise yüzde 16.6’ya yükseldi.

Meme kanseri teşhis ve tedavisi nasıl yapılır?

Apandisit'de bilinmeyenler?

Bebeklerde İshal hastalığının nedenleri nelerdir?