Çiftçi borcunu borçla kapatırken, ABD’li Cargill’e büyük teşvik
ABD'li dev şeker şirketi Cargıll'e verilen 45 milyon liralık teşvik soru önergesiyle TBMM'ye taşındı. TBMM Başkanlık Divanı Üyesi CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Bursa'da faaliyet gösteren nişasta bazlı şeker üreten Dünya devi Cargill şirketinin de korona virüs salgını nedeniyle verilen destekten yararlandığını iddia etti. Kayışoğlu Cargill'e verilen teşvik ve istisnaları Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'a verdiği soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı.
Korona virüs salgınıyla birlikte yerli yatırımın ve üretimin ne kadar önemli olduğunun bir kez daha açığa çıktığını vurgulayan Kayışoğlu, Cargill'e gösterilen ilgi ve desteğin kendi yatırımcılarımıza ve üreticilerimize de gösterilmesi gerektiğini ifade etti.
Kayışoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından açıklanan ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2020 teşvik paketi düzenlemesinde yer alan Cargill şirketine tanınan teşvik ve muafiyetler ile yatırım desteği TBMM gündemine taşındı.
Kayışoğlu, "22 Nisan tarihli Resmi Gazete'de yer alan açıklamaya göre 671 şirkete yatırım teşviki verilmesi kararlaştırılmıştır. Bu şirketler arasında Cargill de bulunmakta olup, bu şirkete yüzde 70 vergi indirimi uygulanacağı, KDV ve gümrük vergisinden istisna tutulacağı, Bakanlık tarafından kurumlar vergisi indirimi de yapılarak, şirketin 44 milyon 659 bin 79 liralık yatırımına da katkı sunulacağı basında yer almıştır" diye konuştu.
Cargill şirketine verilen söz konusu teşvik ile ilgili olarak Kayışoğlu, Varank'a şu soruları yöneltti:
"Bakanlığınız verilerine göre Cargill şirketinin ülkemiz içindeki yatırımlarının toplamı ne kadardır?
Cargill şirketi, ülkemizdeki yatırımları ve faaliyetleri karşılığında 2020 yılına kadar toplam kaç TL'lik teşvik almıştır?
Cargill şirketinin ülkemiz ekonomisine ve istihdama sağladığı toplam katma değer ne kadardır? Cargill şirketine 2020 yılı yatırım teşviki kapsamında yüzde 70 vergi indirimi sağlanmasının gerekçesi nedir?
Cargill şirketine yapıldığı gibi, yüzde 70 vergi indirimi sağlanan, KDV ve gümrük vergisinden istisna tutulan, kurumlar vergisi indirimi yapılan ve yapacağı yatırım için maddi katkı sunulan hangi şirketler vardır?"
ERDOĞAN, DEV ŞİRKET İÇİN ÖZEL AF YASASI ÇIKARMIŞTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2005 yılındaki ABD ziyaretinde Bush' un özel olarak ilgilendiği ve sorunlarının çözülmesini istediği Cargill Fabrikası için özel yasa çıkarılmıştı. Tarım arazilerini izinsiz kullananlara af getiren AKP, çıkarttığı kararname ile Cargill' in mısır işleme tesislerinin üzerinde bulunduğu Orhaneli' ndeki 212 bin metrekarelik tarım arazisini "Özel Endüstri Bölgesi" ilan etmişti. Dönemin Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sünnetçioğlu; iktidarın bu yolla, kendi çiftçisinden esirgediğini yabancılara verdiğini belirtmişti.
AKP li Bursa Milletvekillerinin de bölgenin endüstri bölgesi ilan edilmesine karşı 1998 yılında, sivil toplum kuruluşları ile birlikte dava açtıkları belirtilirken, 2005 yılındaki TMMOB Ziraat Odası Başkanı Gökhan Günaydın da "Bu karar Amerika Başkanı' nın ricasının yerine getirildiği anlamını taşıyor" şeklinde konuşmuştu.
Cargill, bir ABD şirketi. 1865 yılında kuruldu. 61 ülkede faaliyet gösteriyor. Yıllık cirosu 60 milyar dolar. 1997 de Bursa nın Orhangazi İlçesi'nde İznik gölü kenarında 90 milyon dolarlık bir fabrika kurdu. Fabrika mısır nişastasından şeker üretiyor. Türkiye de üçü yabancı sermayeli dört firma mısır nişastasından şeker üretiyor. Cargill bunlardan bir tanesi. Daha önce mısır nişastasından şeker üretimine yüzde 10 kota vardı. Ancak bu kota önce yüzde 50 ye çekildi, ardından Bush'un isteği ile kota tamamen kaldırıldı.
ŞEKER FABRİKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİNİ DE ABD'Lİ TEKEL ÖNERMİŞTİ
AKP'nin şeker fabrikalarının satışı kararının arkasında da Cargill aklı olduğu ortaya çıktı. Cargill'in Ocak 2018 tarihli raporunda Türkiye'deki şeker kotalarının kaldırılması, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ve kamu çalışmalarına paydaş olma planı yer aldı. AKP iktidarının, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş'ye ait 14 fabrikanın satış yöntemiyle ayrı ayrı özelleştirilmesine karar vermesinde ve bunları satmasında ABD'li nişasta bazlı şeker üreticisi Cargill'in Şeker Kurulu'nun kapatılması ve şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde yönlendirme yaptığına dair haberler çıkmış, CHP ve İYİ Parti cephesinden Erdoğan ile Tillerson arasındaki görüşmenin bir gündeminin de şeker fabrikalarının satışı olduğu iddiası dillendirilmiş, Cargill ise bu iddiaları yalanlamıştı. Ne var ki Cargill'in Ocak 2018'de yayımladığı "Şeker Piyasası, Mevcut durum ve Değerlendirme Raporu", iddiaları harfiyen doğrular nitelikte oldu.
Şeker fabrikalarının özelleştirme sürecinde Cargill tarafından hazırlanan skandal raporun hükümetin isteği üzerine hazırlandığı ortaya çıkmıştı.
Merhaba Gazetesi'nden Emre Özgül'ün haberine göre, Cargill Gıda Ortadoğu Türkiye ve Afrika Kurumsal İletişim Direktörü Ediz Aksoy, çiftçilere eğitim için geldiği Konya'da gazetecilerin sorularını yanıtlamıştı. Cargill Gıda İletişim Direktörü Ediz Aksoy, "Hükümet şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili bizden bir rapor istedi. Çalışmalarımızı yaptık ve 2018 yılı Ocak ayında raporu sunduk" diye açıklama yapmıştı.
Cargill tarafından hazırlanan raporda, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi talep edilirken, şeker pancarının da aşırı su tükettiği ve mısır tarımına göre ekonomik verimliliğinin de düşük olduğuna dikkat çekilmişti. Hükümet, şeker fabrikalarının özelleştirme sürecinde Cargill raporuna yönelik kamuoyunda oluşan tepkiyi kırmak için geçtiğimiz yıl nişasta bazlı şekerlerin kotasını yüzde 10'dan yüzde 2.5'a düşürmüştü.
ÇİFTÇİ ELEKTRİK, SU BORCUNU DA, BORÇLA ÖDÜYOR
Öte yandan, girdi fiyatlarının tırmanması ve aracının yüksek kâr etmesi nedeniyle ürettiği ürünün satışından maliyeti dahi kurtaramayan ve borcu 120 milyar liraya yaklaşan çiftçiye Ziraat Bankası, elektrik ve su nedeniyle biriken borçlarını uygun koşullarda ödeyebilmesi için yeni bir kredi uygulaması başlattı. Bankadan yapılan açıklamaya göre, söz konusu kredi ile halen tarımsal üretim yapan ve resmi aboneliği olan çiftçiler, birikmiş tarımsal elektrik ve sulama borçlarını kapatacak ve borçlarını Bankaya 36 ay vadeli olarak ödeyebilecekler. Ziraat Bankası'nın tarım kredisi uygulamalarında, üreticilerin elektrik ve sulama giderlerini karşılayabilmeleri için kredi kullandırılmakta.
Krediden yararlanabilmek için üreticilerin kendi adına elektrik ve su aboneliğinin bulunması ve tarımsal üretim faaliyetinin devam etmesi gerekiyor. Bu şartları taşıyan üreticiler, aboneliklerinin bulunduğu kurumdan/şirketten borç kapama tutarını gösteren bir yazı ile çalıştıkları Ziraat Bankası Şubesi'ne müracaat edebilecekler. Banka gerekli çalışmaları yaparak kredi limitini belirleyecek. Kredi üreticiye ödenmeyecek, doğrudan ilgili kurumun/şirketin hesabına aktarılarak birikmiş borçların kapanması sağlanacak.
Gıda arzı güvenliğinin her zamankinden daha ön plana çıktığı pandemi sürecinde, ülkemizdeki tarımsal üretimin belirtilen gerekçelerle aksamaması ve üreticilerin birikmiş tarımsal elektrik ve sulama borçlarının makul bir süreye yayılarak ödenmesinin sağlanması amaçlanıyor. Ziraat Bankası Pazarlama Grup Başkanı Ferhat Pişmaf, "Kredi borçlarını uygun bir faiz oranı ile 36 aylık süre içinde ödeyebilecekler. Kredinin faiz oranı vade boyunca sabit olacak. Üreticimiz krediyi çekerken ne kadar geri ödeme yapacağını da bilecek" ifadelerini kullandı. Pişmaf, kredi ödeme dönemleri, üreticilerin hasat ve gelir elde etme dönemine uyumlu olarak belirleneceğini belirtti.
Bu arada, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ramazanın son günlerinde, üretici ve market fiyat farkının 5,3 kata kadar ulaştığına dikkati çekti. Bayraktar, "Üreticilerimiz değil, aracılar kazanıyor. Aracıların insaflı olmasını, üreticilerimizin emeğine saygı göstermesini bekliyoruz"dedi.
Yenicag / Ekonomi