"İthal ürün özentisinden vazgeçmeliyiz"
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin tarımda her açıdan kendine yeter ülke haline gelmesi ve üretim açığı olan alanlarda yerli üretimin artırılması için yerli malı kullanılması gerektiğini bildirdi. Bayraktar, “İthal ürün özentisinden vazgeçmeli, milli değerlerimizin kıymetini bilmeliyiz” dedi.
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Tutum, Yatırım ve Türk Malları haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, dünyada, sebze, meyve başta olmak üzere çok sayıda tarım ürününde ilk sıralarda yer aldığını, ürün çeşitliliğiyle de başa güreştiğini belirtti.
Bir meyve, sebze cenneti olan Türkiye’de sofralarda yerli malı besinlerin olması gerektiğini ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:”Fındık, kiraz, incir, kayısı, ayva ve kavun üretiminde dünya birincisi olan Türkiye, karpuz, kestane, pırasa, haşhaş, koyun sütü, bal üretiminde ikinci sırada yer alıyor. Ülkemizin bereketli topraklarında birçok ürün yetişiyor. Türkiye, mercimek, vişne, elma ve koyun eti üretiminde üçüncü, ceviz, salatalık, yaban mersini, zeytin, taze fasulye, Antep fıstığı, ıspanak ve patlıcan üretiminde dördüncü, nohut, şekerpancarı, badem, armut, aspir, çay, çilek, keçiboynuzu üretiminde beşinci sırada yer alıyor. Vanilya, üzüm, kuru soğan, greyfurt üretiminde altıncı, limon, ayçiçeği, şeftali üretiminde yedinci, pamuk çiğidi ve arpa üretiminde sekizinci, marul ve kivi de dokuzuncu, yeşil soğan, bezelye, havuç, portakal ve karnabahar üretiminde ise onuncu sırada yer alıyoruz.”
"BİR ÜLKENİN TARIM VE GIDA İTHALATI İÇİN BU KADAR PARA HARCAMAMASI GEREKİR"
2018 yılında tarım ve gıdada 12 milyar 800 milyon dolarlık ithalat yapıldığını belirten Bayraktar, ithalattan kaçınmanın yolunun milli ürünleri tüketmekten geçtiğini vurguladı. Bayraktar şöyle devam etti:
”Türkiye, hemen her ürünü üretebilen bir ülkedir. Kahve gibi kakao gibi ekolojik olarak üretemediğimiz bazı ürünlerin ithal edilmesi olağandır ancak Türkiye şartlarında üretebileceğimiz ürünlerin ithalatından kaçınmalıyız.Tarımsal potansiyeli bu seviyede olan bir ülkenin tarım ve gıda ithalatı için bu kadar para harcamaması gerekir. Bunun önemli bir bölümünü ayçiçeği, soya fasulye gibi yağlı tohumlar ile pamuk oluşturuyor. Bu ürünlerde üretim açığımızı kapatırsak ithalatı önemli boyutlarda azaltırız. Türkiye tarımda her açıdan kendine yeter ülke haline gelmeli, üretim açığımız olan alanlarda yerli üretim artırılmalı, yerli malı kullanılmalıdır.”
"ÜRÜNÜN YERLİSİ VARSA ONU KULLANMALIYIZ”
Türkiye topraklarında çok çeşitli ve lezzetli tarım ürünleri yetiştirildiğine dikkati çeken Bayraktar, vatandaşlardan yerli ürün tüketmelerini istedi. Türk çiftçisinin gecesini gündüzüne katarak her türlü ürünü yetiştirdiğini söyleyen Bayraktar, “Öncelikle ebeveynler, çocukları yerli malı kullanmaya teşvik etmelidir. Yabancı ürünleri tercih ettiğimizde kendi çiftçimiz yerine ithalat yaptığımız ülkenin çiftçisine kazandırıyoruz. Bu konuda toplumsal bilincimizi artırmamız gerekiyor. Milli bilinç içinde hareket etmeli, bir ürünün yerlisi varsa onu kullanmalıyız” diye konuştu.Bayraktar, tarımda üretim açığı bulunan ürünlerde yeterliliğin sağlanması için desteklerin hayati önemde olduğunu bildirerek, “girdiler makul seviyede tutulmalı, destekler artarak sürdürülmelidir, aile işletmeleri mutlaka desteklenmelidir. Tarımda rekabetçiliğe, dışa bağımlı olmamaya, yerli malı tarımsal ürün tüketmeye yoğunlaşılmalıdır” dedi.
Yenicag / Ekonomi