Korona salgınında iç borçta tarihi rekor kırıldı, “100 liralık borç, 196 lira borçla ödendi”

Hazine'nin iç borçlarında pandemi sürecindeki artış tarihi rekor kırdı. Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’ün haberine göre, CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın kamu borçluluğunda Türkiye'nin dünyadan çok daha iyi durumda olduğuna yönelik açıklamalarıyla verileri manipüle ettiğini iddia etti. Albayrak'ın Hazine'nin başına 10 Temmuz 2018'de geçtiğini hatırlatan Karabat, 2018'in ikinci çeyreği itibarıyla kamunun net borç stokunun 296.1 milyar lira seviyesinde olduğuna, 2020 ilk çeyrek sonu itibarıyla ise henüz Covid-19 yıkımı yaşanmadan önce net borcun 782.2 milyar liraya kadar çıktığına dikkat çekti.

Karabat, “Bu borç gayrisafi yurtiçi hasılamızın yüzde 17.7'sine karşılık geliyor. 2 yılda kamu borcu 2.6 katına çıktı ve bu haliyle Hazine alarm vermektedir. Kamu borçlarındaki artış hızı OECD ülkelerini geride bıraktı” dedi.

GELECEĞİMİZDEN ÇALIYOR

2019 yılında yani Albayrak'ın ilk mali yılında Hazine'nin iç borç çevirme oranının yüzde 131.4'e çıktığını söyleyen Karabat, “Bu yılın ocak ile haziran ayları arasındaki iç borç çevirme oranı tarihi bir rekor kırarak yüzde 196'ya yükseldi. Bu Hazine'nin 100 lira borç ödemek için 196 lira borç aldığı anlamına gelir ki, bunun da anlamı AKP, geleceğimizden çalıp bugünü idare etmeye çalışmaktadır” diye konuştu. Karabat, Türkiye'nin borç yükünün daha çok özel sektörün sırtında olduğunu belirtirken, son 2 yıldır yaşanan ekonomik darboğazla beraber özel sektör borçlarının hızla kamulaştığına işaret etti.

İHTİYAT AKÇESİ TARİHE KARIŞTI

Cumhurbaşkanlığı kararına göre, Merkez Bankası'na (MB) başkan yardımcılığı için gereken tecrübe şartının kaldırıldığına değinen Özgür Karabat, “Saray çevresindeki birinin sadakatini ödüllendirmek için koskoca Merkez Bankası'nın itibarını sarsmaya değer mi? MB, 83 milyonun alın terinin emanetidir” dedi. Karabat, MB kârının yüzde 20'sinin ihtiyat akçesi olarak ayrılma şartının ise tarihe karıştığına dikkat çekerek, bu düzenleme ile Merkez Bankası'nın Saray AŞ'ye dönüştürülmek istendiğini öne sürdü.