bir çok hastanın tek şansı. Nakil bekleyen hastaların durumu ertelenemez noktada. Pandemide de nakil hastalarının durumu kritik bir seyir izledi. Gaziantep Tıp Fakültesi de pandemi döneminde organ bağışı konusunu gündeminden hiç çıkarmadı ve pandemi döneminde böbrek nakli bekleyen hastalara eksiksiz hizmet vermek için Böbrek Nakli Akademisi’ni hayata geçirdi. Organ Bağışı Haftası dolayısıyla Gaziantep Tıp Fakültesi’nden Prof. Sacid Çoban ve ekibiyle görüştük.
Çok uzun zamandan beri organ nakli konusuna odaklanan bir hekim olarak pandemi dönemini nasıl geçiriyorsunuz?
Pandemi oldu, hepimizi çok etkiledi. Ancak “organ nakli konusu ertelenebilir” diye düşünülecek bir konu değil. Bizim hep odağımızda. Bu yüzden de pandemi döneminde hiç durmadık. Bu hafta sizin de bildiğiniz gibi Organ Bağışı Haftası.
Organ bekleyen hastalar için pandemide frene basmak mümkün değil...
Kesinlikle. Ancak biz de pandeminin ilk dönemlerinde durduk. Düşündük. Verdiğimiz tüm hizmetleri web’e taşıdık, tüm hastalarımıza ulaştık. Pandemide hastalar, hasta yakınları ile sağlık çalışanlarına yönelik eğitimlerimizi dijitale taşıyarak iletişimi hiç koparmadık. Türkiye’deki tüm hastalara ulaşmaya hazırlanıyoruz. Böbrek Nakli Akademisi’ni kurduk. 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası’nda web platformumuzu tanıtacağız aynı zamanda da “Hayata İz Bırak” kampanyası ile herkesi organ bağışına destek olmaya çağırıyoruz.
NAKİL AŞAMASI KRİTİK
Ne yapıyor Böbrek Nakli Akademisi?
Böbrek nakli olmayı bekleyen ve nakil olan hastalara, hasta yakınlarına, diyaliz ünitelerinde görevli sağlık çalışanlarına, nakil öncesi ve sonrası süreçlerin başarısını arttırmak için eğitim vermeyi amaçlıyoruz. Pandemide de bunu online platformlara taşıdık.
Organ bağışı yapanların sayısının artması için çok sayıda farkındalık projesi yürütülüyor.
Nakledilen organının iyi korunması şart. Nakil noktasına gelene kadar yaşanan bir süreç var. Ancak bundan sonrası da çok hassas. Bu yüzden bilgilendirme şart. Böbrek Nakli Akademisi, bu sorunların önüne geçebilmek ve kendi ülke gerçeklerimizi tespit ederek greft yaşam süresini uzatabilmek için çözümler üretip uygulamak için kuruldu.
4 BİN KİŞİYE EĞİTİM VERİLDİ
Kaç hastaya ulaştınız bugüne kadar bu bilinçlendirme çalışmalarıyla?
İlk olarak faaliyetlerimize 2019 Mart ayında Gaziantep Üniversitesi Hastanesinde başladık. 2020 Ocak-Şubat aylarında, 8 ders gününde karışık gruplardaki katılımcılardan oluşmak üzere doğrudan toplam 390 kişiye eğitim verilmiş oldu. Aynı eğitimlerde dolaylı olarak yaklaşık 4 bin kişiye ulaşıldı.
OKYANUSTA SU İÇEMEZSİN
Nakil organının bulunması, uyumu vs ancak bunun kadar sonrası da önemli yoksa tüm yapılanlar boşa gidebilir diyorsunuz…
Evet. Nakil hastasıysanız nakil öncesi ve sonrası iki hayat kıyaslanamaz. Bir hastam vardı, nakil olmuştu ancak bir terslik yaşamış sonrasında yeniden diyaliz hastası olmuştu. Bizlere aradaki farkı anlatırken “Bir okyanusun ortasındayım ama okyanusta su içemezsiniz diyorlar onun gibiydim” demişti. Örneğin bir yakını donör oluyor, çok özverili bir olay, sonra hasta yeni hayata başlıyor.
CEP TELEFONUYLA NAKİL HASTASI TAKİBİ
Yabancı hastalar bu dönemde ulaşabildi mi sizlere?
Türkiye bu konuda başarılı. Yabancı hastalar için zaman kaybını da önlüyoruz. Hastalığın rengi ve dili yoktur. Çevrimiçi hizmetlerimizden yararlanarak gelince hastalar daha rahat ediyor. Pandemi döneminde hastaların sık sık hastaneye gelmesini de önledik. Ayrıca bir uygulama hazırladık. Cep telefonundan uygulamamızı indirerek tüm bilgilere ulaşabiliyorlar, derslere doğrudan katılıyor. Her hastaya özel ilaçlar ve saatleri uygulamaya da yükleniyor. Hasta ilaç saatini cep telefonundan takip ediyor. Evde Takipte Kal uygulamasına başladık. Bazı ihtiyaçlarını onlara biz de gönderebiliyoruz.
‘DİYALİZ SÜRECİNİ GECİKTİREBİLMEYİ HEDEFLİYORUZ’
Medikal Birim sorumlusu Prof. Dr. Özlem Usalan: Günümüzde organ nakillerinde en büyük güçlük, yeterli organ bağışının olmaması... Kovid-19 salgını öncesini kapsayan 2019 -2020 döneminde, Gaziantep Üniversitesinde bir yılda toplam 95 böbrek nakli yapıldı ve bunun 19’u (yüzde 20)kadavradan nakillerdi. Batı ülkelerinde ise bu oranların tam tersi görülüyor. Türkiye’de de organ bağışını ve kadavradan nakilleri artırmak için çalışıyoruz. Böbrek hastalarını her aşamada görüyor, diyaliz seçeneklerini ve nakil seçeneğini sunuyoruz.
‘KADAVRA VE CANLIDAN NAKİL FARKLARINI ANLATIYORUZ’
Cerrahi Birim sorumlusu Prof. Dr. Fahrettin Yıldız: Cerrahi birimimizde, hastalara ameliyat öncesi hangi tetkikleri ve görüntüleme yöntemlerini istediğimizi anlatarak bunların yapılma amaçları ile ilgili hastaları ayrıntılı şekilde bilgilendiriyoruz. Aynı zamanda hastalara yapılacak cerrahi işlemlerle ilgili bilgiler vererek kadavradan nakil ve canlı nakil arasındaki farkları açıklıyoruz. Ameliyathaneye girişinden uyanıp yatağına çıkışına kadar geçen süreyi ayrıntılı olarak hastamıza anlatıyor, olası riskleri de açık bir şekilde ifade ediyoruz.
Psikososyal Birim sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Cesur: Ayrı ayrı branşlardan hocalar ile hastalara, aile, iş ve sosyal çevre uyumları konularında destek olmak ve ümit vermek için çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca nakil sonrası takılan böbreğin yaşam süresinin çok daha uzun yıllar olmasını ve hastaların sosyal yaşamlarında daha katılımcı ve mutlu olmalarını hedefliyoruz.