Image
2019-04-02 - 09:06

Seçim sonrası farklı Türkiye’ye doğru

Post

Seçim sonuçlarına göre büyük şehirleri muhalefetin oluşturduğu ittifak kazandı. En büyük 5 şehrin 4’ünü muhalefet, birini iktidar aldı. Seçim sonrası siyaset de, ekonomi de ve Türkiye de seçim öncesi ile aynı Türkiye olmayacak. Bunda somut nedenlerinden biri büyük kentlerin yönetiminin el değiştirmesidir. Yeni açılımları, değişimleri, siyasette rekabeti beraberinde getirecek. Abdurrahman Yıldırım yazdı.

Seçim sonuçlarına göre büyük şehirleri muhalefetin oluşturduğu ittifak kazandı. En büyük 5 şehrin 4’ünü muhalefet, birini iktidar aldı.

-Yine net bazda göç veren 10 büyük şehrin 7’sini muhalefet, 3’ünü iktidar partisi kazandı. Alınan göçten verilen göçün çıkarılmasıyla bulunan net göç 2018 yılında İstanbul için 210 bin, Ankara için 37 bin ve Adana için 19 bin oldu. En büyük göçü veren bu üç büyük ilin anakent belediyeleri iktidardan muhalefete geçmeye aday. Yazı yazılırken İstanbul’da CHP adayı öndeydi ama yarış henüz resmen sonuçlanmamıştı.

-Normalde Türkiye’de büyük iller göç alırdı. Tersine göçün başlaması aynı zamanda yaşanan ekonomik zorluklarla çakışıyor. Bu çakışmaya şimdi aynı şehirlerde muhalefetin güçlenmesini ekleyebiliriz. Buradan hareketle de seçimin sonucunu ekonominin belirlediğini, ağustos şokunun sandığa yansıdığını tahmin ediyoruz.

-Muhtemeldir ki, Ak Parti’nin gerginlik ve beka üzerinden kampanya yürütmesi de, ekonomik durumun yumuşak karnı olduğundan dolayıydı. Tartışmayı ve dikkatleri bu alanın üzerinden kaydıran bir stratejinin izlendiğini gözlemledik.

KENTLERDEKİ İŞSİZ GENÇLER

-AK Parti’nin kaybı büyük illerde. Büyük illerde gençlerin varlığı bir gerçek. Çalışmayan gençlerin ise ortalama aylık 450 lira ve altındaki aylık gelirle yaşamını sürdürdüğünü biliyoruz. Genç nüfustaki işsizliğin ise genel işsizliğin iki katı düzeyinde arttığını belirtelim. Son 5 yılda genel işsizlik 3.6 puan artarken genç nüfustaki işsizlik 7.8 arttı ve 2018 sonunda yüzde 24.5’e çıktı. Her dört gençten birinin işsiz olması büyük kentlerde sandığın sonucunu belirleyen etkenlerden biri.

YENİ HİKAYE YAZILMALI

-Genç veya orta yaşlıya iş yaratmanın yolu ise öncelikle ekonominin normal büyüme temposuna dönmesini gerektiriyor. Bunu için ortaya inandırıcı ve heyecan yaratıcı yeni bir hikaye konulmalı ki, girişimciler harekete geçsin, yerli ve yabancı yatırımcılar yatırım yapmaya başlasın. Ya da ülkeye finansal kaynak getirsinler.

-Borçlanmaların yeniden artması ve tüketimin hızlanması ise elbette enflasyon ve beraberinde faizlerin düşmesini gerekli kılar. Bunun için siyasette, yargıda, eğitimde, bürokraside, kurumlarda ve şehirlerde normalleşme de gerekli.Bütün bu normalleşmeler belli bir zamanı alabilir.

YENİ AÇILIM SİNYALİ

-Ancak bunun da ötesinde normalleşmeyi istiyor muyuz? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim sonrasındaki yaklaşımlarından yeni bir açılım eğiliminin ilk işaretlerini aldık. Yeni bir açılım olmasına olacak da, bunun normalleşme yolunda mı yoksa daha farklı mı olacağını göreceğiz.

 

-Ancak seçim sonrası siyaset de, ekonomi de ve Türkiye de seçim öncesi ile aynı Türkiye olmayacak. Bunda somut nedenlerinden biri büyük kentlerin yönetiminin el değiştirmesidir. Yeni açılımları, değişimleri, siyasette rekabeti beraberinde getirecek.

SÜREÇ DEĞİŞİM SÜRECİ

-Asıl değişmeye aday ise merkezi yönetimdir. Değişimi en fazla Erdoğan zorlayacak gibi görünüyor. Erdoğan gelecek 4.5 yılın seçimsiz bir dönem olacağına dikkat çekerken “Ekonomide daha dayanıklı mimariyi mutlaka inşa edeceğiz. Önümüzdeki süreç değişim süreci olacaktır” dedi. Balkon konuşmasına da yanına sadece Emine Erdoğan’ı alarak çıktı.  

-Normalleşme yoluna girersek ne ala. Bunun pozitif etkilerini ekonomi ve finansal varlıklar üzerinde görürüz.

5  YILIN BİLANÇOSU

-Geçmiş 5 yıllık dönemde yaşanan normalin dışına sapmaların sonuçlarını finansal varlıkların değeri üzerinde de gördük.

Siyasi, ekonomik, finansal yaşanan tüm risklerin veya avantajların fiyatlandığı yerlerden biri ülkenin para birimi. Türk Lirası’nın dolar karşısında geçen 5 yılda kaybı yüzde 61.7’yi buldu. Sepet kur karşısında kayıp ise yüzde 57 ile bunun biraz altında kaldı.

-Ancak bu kaybın yaklaşık yarısı doların yükselmesinden veya bizim gibi ülke para birimlerinin değer kaybından kaynaklandı. Çünkü gelişen ülke paralarının aynı dönemdeki değer kaybı yüzde 29’u buldu.

-Belki bu dönemdeki en büyük şansızlıklardan biri dünyada faizlerin genel anlamda yükselmesiydi. Dolar Libor faizi 2.15 puan artışla yüzde 0.56’dan yüzde 2.71’e çıktı. 

Türkiye’de faizler hem dışarısının, hem kurun hem de enflasyonun artmasıyla yükseldi.

KONUT FİYATLARI ENFLASYON ALTI

-Tüketici enflasyonunun yüzde 68 arttığı son 5 yılda borsada hisse senetleri yüzde 34.5 değerlendi. Banka hisseleri 5 yılda hiç prim yapamazken sanayi hisseleri yüzde 80 ile enflasyonun üzerinde bir değer artışını yakaladı.

-Konut fiyatlarındaki artış da yüzde 61 ile genel enflasyonun altına indi.İstanbul konut fiyatları ise geçmiş yıl performansının yüksekliğinden dolayı enflasyon düzeyinde bir artışı yakaladı.

-Bireysel emeklilik fonlarının ortalama 5 yıllık getirisi ise enflasyonu sadece 3 puan geride bırakıyor. BES fonlarının bu getirilerine devlet katkıları dahil değil. 10 yılını dolduranlar devlet katkılarını almaya hak kazanıyor ve getirinin üzerine eklendiğinde bireysel emeklilik fonlarını cazip kılıyor.

kaynak: haberturk.com

Kur Alış Satış
Altın
...
- -
Ons
...
- -
Dolar
...
- -
Euro
...
- -
Euro/Dolar
...
- -
Dolar/Kg
...
- -
Euro/Kg
...
- -
Gümüş
...
- -
Alış Satış
Dolar
...
- -
Euro
...
- -
Sterlin
...
- -
Japon Yeni
...
- -
Kanada Doları
...
- -
Avustralya Doları
...
- -
Norveç Kronu
...
- -
Danimarka Kronu
...
- -
İsveç Kronu
...
- -
İsviçre Frangı
...
- -
Suudi Riyali
...
- -
Alış Satış
Çeyrek(Yeni)
...
- -
Çeyrek(Eski)
...
- -
Yarım(Yeni)
...
- -
Yarım(Eski)
...
- -
Tam(Yeni)
...
- -
Tam(Eski)
...
- -
Ata(Yeni)
...
- -
Ata(Eski)
...
- -
Ata5(Yeni)
...
- -
Ata5(Eski)
...
- -
Ata2.5
...
- -
Reşat
...
- -
Gremse(Yeni)
...
- -
Gremse(Eski)
...
- -

Kur Çevirici

Miktar


14:12 büyük