İç turizmi ölçmede özel hayat tartışması
CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, Kültür ve Bakanı ’un yanıtlaması üzere Meclis Başkanlığı’na bir önerge verdi. Soru önergesinde, 2020 Cumhurbaşkanlığı yıllık programında yer alan ‘iç turizm takip sistemi’ ile cep telefonu operatörlerine müşterilerinin hangi şehre ve otele gittiğinin devlete bildirilme zorunluluğu getirileceğini iddia eden Serter, “Bu noktada Anayasa’nın 20’inci maddesinde yer alan ‘Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz’ ifadesinin ihlal edilmesi söz konusu olacaktır. İç Turizm Takip Sistemi’nin özel hayatın gizliliğini ihlal etmesi halinde karşılaşması muhtemel sorunlar ve şikayetlerin önüne geçilmesi noktasında alınacak önlemler nelerdir?” diye sordu.
ÖLÇMEDE YETERSİZ
Bakan Ersoy, Serter’in iddiasına şu karşılığı verdi:“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından iç turizm hareketlerinin ölçülmesi amacıyla ‘Hanehalkı Yurtiçi Turizm Anketi’ çalışması 2009’dan itibaren üçer aylık dönemler halinde uygulanmakta ve bu çalışma ile yurt içinde seyahate çıkan hanehalkı fertlerinin ziyaret ettikleri yerleşim yerleri, profili (yaş, cinsiyet, eğitim dürümu, genel çalışma durumu), gezi niteliklerinin (seyahat amacı, seyahatin rezervasyon biçimi, kalınan il, tesis türleri, geceleme sayıları, harcama durumu) bilgilere ulaşılabilmektedir. Söz konusu anket her ne kadar çeyrekler halinde açıklansa da iç turizm hareketlerini il bazında değil sadece bölgesel bazda ve yıllık olarak verebilmektedir. Dolayısı ile bayramlar ve ara yıl tatilleri gibi tatil dönemlerindeki iç turizm hareketlerini ölçmede yetersiz kalmaktadır.
Bu nedenle iç turizm hareketlerinin özellikle tatil dönemlerinde hanehalkı tercihlerinin daha net belirlenmesi ve bu çerçevede turizmi ülke geneline ve 12 aya yayabilmeye yönelik plan, program ve tanıtım faaliyetlerini yönlendirebilmek düşüncesi ile bu çalışma oluşturulmuştur. Bu nedenle telekomünikasyon firmalarının sahip olduğu ‘roaming’ verilerinden de yararlanarak, belirli bir dönemdeki iç turizm hareketlerinin yönünün ve yoğunluğunun tespitine yönelik bir çalışmanın gerçekleştirilebileceği kanaatine varılmış, bu kapsamda telekomünikasyon firmaları ile yapılan ön görüşmelerde iç turizm hareketinin kaynak noktası ile hedef noktası, ortalama kalış süresi gibi kişi bazında olmayan kümülatif bilgilerin temin edilebileceği öğrenilmiştir.
KİŞİYE ÖZEL BİLGİLER DEĞİL
Bu doğrultuda telekomünikasyon firmalarından alınması düşünülen veriler, Kişisel Verileri Koruma Kanunu kapsamında koruma altında olup kişiye özel bilgilerin alınması söz konusu değildir. Bu kapsamda temin edilebilecek veriler kişi bazlı değil kümülatif veriler olup iç turizm hareketlerinin kaynağı, yönü ve süresi ile ilgili olacaktır. Elde edilecek belirli bir süreye ve alana ait bu veriler Hanehalkı Yurtiçi Turizm Anketi’nden elde edilen verilerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak analizi yapılabilecektir. Sonuç olarak telekomünikasyon firmalarından temin edilebilecek veriler tek başına turist profili oluşturmaya yeterli değildir ancak TÜİK ve Bakanlığımızca çalışmaları yapılan konaklama verileri ile birlikte değerlendirildiğinde anlamlı bir sonuç vereceği düşünülmektedir. Yapılması planlanan bu çalışmada, kişisel verileri içermeyip kümülatif verileri içermektedir. Kişisel verilerin ihlali söz konusu değildir.”
Hürriyet / Ekonomi